Erol Eğrek Çalık Holding’e kıdem tazminatını almak için gitmişti. Eğrek’in başına gelenler Türkiye’de ne kıdem tazminatının, ne de işsizlik tazminatının çalışanları ekonomik açıdan koruyan mekanizmalar olmadığını ortaya koyuyor.
Çalık Holding’in ortakları arasında yer aldığı yurt dışındaki bir işletmede işten çıkarıldıktan sonra kıdem tazminatını alamayan Erol Eğrek, Holding’in korumaları tarafından döverek öldürüldü. Oysa Holding’in güvenlik görevlilerinin hakkını aramak için gelen Erol Eğrek’i dövmek yerine polisin gelmesini beklemesi gerekiyordu. Eğrek’e Holding’in önünde öldüresiye dövülmesi hakkını arayan işçilere haddini bildirmekten başka bir anlama gelmiyor.
Türkiye’deki bazı işveren temsilcilerinin kıdem tazminatının kaldırılması yönünde çağrı yaptığı biliniyor. Oysa işçilerin kıdem tazminatını alabilmelerinin önünde pek çok engel olduğu Erol Eğrek’in başına gelenler bir kez daha ortaya koymuş oldu. Türkiye’deki işverenlerin önemli bölümü işçilerin sömürü düzeyini artırarak işletmelerinin bekasını sağlama derdine düşmüş bulunuyor. Ancak işçilerin daha yoğun sömürülmesi, kazanılmış haklarının gasp edilmesi yoluyla işletmelerin ayakta kalması olanaklı değil.
Mehmet Şimşek tarafından uygulanan ve günü kurtarmaya yönelik yüksek faiz ve çalışanların alım gücünü baskılamaya yönelik para politikası sanayi işletmelerinde çarkların dönmesini her geçen gün daha fazla zorluyor. Çalışanların haklarının gasp edilmesi ise işletmelerin mali sorunlarının çözümünü sağlamıyor. İşverenler, çalışanların hakkını gasp ettikçe ve hakkını arayan işçilere haddini bildirdikçe eğitimli ve donanımlı çalışanlar için işyerleri, bir yolunu bulup kurtulmak istenen yerlere dönüşüyor. Çalışanların haklarını gasp ederek, onları daha yoğun sömürerek işletmeleri ayakta tutmak olanaklı görünmüyor. Hakkını arayan işçinin haddini bildirmek zor durumdaki işletmeleri kurtarmaz, dibe batırır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder